PEŞKEŞ..!
“PEŞKEŞ kendisinin veya
bir başkasının malını bir çıkar uğruna birisine uygunsuz olarak vermek” demektir.
Birisinin
hakkı olmadığı halde bir kazanım elde etmesine göz yummak da peşkeşin
daniskasıdır.
Çok
uzun yıllardır peşkeş’in çeşitlerini defalarca gördük bu AK Parti iktidarında.
Her
platformda gördük hem de.
Mesela;
İki
elin parmaklarından fazla mahkemece ŞİKE yaptığı tescillenen bir kulübün iflas
edip amatör kümeye düşmekten kurtarmak da bir peşkeştir.
Yargıtay
tarafından cezası onanarak suçu kesinleşmiş birilerini ortada hiçbir yeni bilgi
ve belge olmadığı halde yeniden yargılanmasını sağlayarak kurtarmak(!) da bir
peşkeştir.
Yani
kısaca Fenerbahçe’ye, Fenerbahçelilere yapılan kıyaklar o kadar çoktur ki
milletin başı dönmüştür artık.
Eminim
ki Mehmet Şükrü Saracoğlu şu an yaşasaydı ve bu günleri görseydi, özellikle de son
20 yılda Fenerbahçe’ye yapılan kıyakları gördükçe “ULAN, BEN FENERBAHÇEM
İÇİN BİR ŞEY YAPMAMŞIM MEĞER” diye isyan ederdi herhalde.
Öncelikle
Saraçoğlu stadının milyonlarca vatandaşın gözleri önünde kaçak olarak
büyütülmesine göz yumuldu.
Göz
yuman da zamanında Galatasaray kulübüne “Mecidiyeköy’ün ortasında 42,500
kişilik yeni bir stadı yaptırmam, burası, bu trafik o kalabalığı kaldırmaz” diyen
zamanın Büyükşehir Belediye Başkanı RTE idi.
Devlet
bugüne kadar AK parti iktidarında bu ülke içinde mevcut amatör, profesyonel tüm
kulüplerin tamamından delikli kuruş kar etmemiştir, üzerinden para
kazanmamıştır.
Ama,
bu devlet Galatasaray üzerinden o kadar çok şey kazanmıştır ki.
Mecidiyeköy
trafik olarak rahatlamış(!),
Galatasaray’ın
dağ başında maç yapması sağlanarak taraftarından koparılmış,
Her
şeyden öteye devlet kasasına tam 475 milyon TL girmişti.
Devlet
resmi olarak şu açıklamayı yapmıştı Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in
ağzından.
“Ali
Sami Yen Stadı arazisinin 1 milyar 25 milyon TL’ye satıld, 475 milyon TL’nin
idareye kaldığını belirtmişti Cemil Çiçek, Arena Stadı’nın ise 191.5 milyon
TL’ye yapıldı.” Demişti.
Yani,
yapılan Türk Telekom Stadı ile Galatasaray’a yapılan en ufak bir kıyak yoktur.
Hele peşkeş hiç yoktur.
Burada
mağdur olan kesinlikle Galatasaray kulübüdür.
Aslında
peşkeş’in ne olduğuna, kimlere ne gibi peşkeşler çekildiğine, yapılan peşkeşler
ile Fenerbahçe’nin 20 sene öncesindeki mal varlıkları neler iken şu anki mal
varlıklarına bakmak yeterlidir.
Fenerbahçe’ye
yapılan bir Ataşehir peşkeşini bugün çocuklara anlatsanız inanın (AFEDERSİNİZ)
kıçları ile gülerler.
Bursa’da
yerel bir gazeteye verilen ilan ile başlayan süreç bile iğrenç planı açıkça
göstermektedir.
Daha
sonra o yerin birden satışa çıkarılmasına karar verilmesi ile devam eden
süreçte ihaleye elinde çok uzun yıllar söz konusu yerden çıkmayacak,
çıkarılamayacak olan bir Fenerbahçe’den başka birisinin mümkün olamayacağı da
herkes tarafından tabi ki bilinmektedir.
Tüm
bunlar insanların gözlerinin içine baka baka yapılmıştır.
Aslında
ben konuları sadece özet geçiyorum. Ama her şeyin çok rezilce olduğu o kadar
aşikar ki.
Bunu
RTE’ın Fenerbahçe Divan Kurulu üyeliğine hak kazanması ile ilgili olarak
verilen berat töreninde Koçgiller’den Ali Koç açıkça dile getirmiştir zaten.
Çünkü
insan bu kadar teşekkürü ancak kendisine yapılan kıyaklardan dolayı eder.
Ve
yapılan onca kıyak yetmez miş gibi Fenerbahçeye yapılan kıyaklar bu kadarla da
sınırlı kalmamış, Fenerbahçeli sayın Devlet Başkanımız Şükrü Saraçoğlunu
gölgede bırakmak için beklenen atağını yapıp belki de ülkede sayısız mütahhidin
karşılığında 14 okul, 4 kapalı salon yapacağı Saraçoğlu stadı bitişiğindeki ve
tarihi durumu olan Kenan Evren Lisesini arazisi ile birlikte Fenerbahçe’ye
vermiştir.
Artık
bu yapılan kıyakların PEŞKEŞ olup olmadığına HALKIMIZ KARAR VERSİN. “PEŞKEŞ kendisinin veya bir başkasının malını bir
çıkar uğruna birisine uygunsuz olarak vermek demektir” diye daha en başında
söylemiştim ben. Daha doğrusu TÜRK DİL KURUMU bunu açıkça söylemiş yani.
Aslında
Fenerbahçe'lilerin Türk Telekom Stadı, Riva ve Florya arazileri üzerinden
çıkarmak istedikleri isyan tamamen kendilerine yapılan kıyakları örtbas etme
çabasıdır.
Resmen
bir “CAMBAZA BAK CAMBAZA” kurnazlığıdır.
Kısaca
3 Temmuz’da ortaya çıkan şikelerini nasıl FETÖ KUMPASI diye yutturup kamufle
etmeye, dikkatleri başka yöne çekmeye çalışıyorlarsa bu da onun benzeri bir versiyonudur
yani.
Bakın,
Fenerbahçe’ye resmen peşkeş çekilen Topuk Yaylası tesislerinden daha
bahsetmiyoruz bile.
Halka Açık Spor Tesisi olarak yapılacak diye tahsis edilen Şamandra tesislerinden ve diğer tesislerden bahsetmiyorum bile.
Bu
ülke Cumhuriyet Kurulduğundan beri bu safrayı temizleyememiştir.
Yani,
sorarlarsa Galatasaray yetimin hakkını yiyiyor dersin olur mu kanka.
Sevgiler,
Saygılar.
SALİH
HÜROL
Yorumlar
Yorum Gönder